Duyusal Regülasyon Nedir?
Çocuklar, bedeninden gelen ve içinde bulunduğu ortamdaki uyaranları değerlendirerek çevreye karşı bir tepki oluşturur. Bu tepkiler onu duygusal ve duyusal olarak iyi ya da kötü hissetme tepkileridir. Özellikle 0-2 yaş döneminde duyusal öğrenmenin aktif olduğu dönemde çocuklar çevresindeki her şeyi duyularıyla hisseder ve anlamlandırır. 0-2 yaş sonrası ise biraz daha bilişsel öğrenme ön plana çıkmaya başlar. Çocuk 0-2 yaş döneminde kaydettiği olumlu ya da olumsuz duyusal kayıtları zihninde kodlar ve buna göre diğer deneyimlere yaklaşır. Örneklerle açıklamak gerekirse; 0-2 yaş döneminde bir çocuk dokunarak, tadarak, görerek, işiterek vb yollarla öğrenme gerçekleştirir. Annesi çarşafın altına saklandığında onun gittiğini düşünür. Ama 2 yaş sonrasında annesini her kaybettiğinde çarşafın altında arar. Yani duyusal kayıt bilişsel kayıda dönüşür. Motor sesinden rahatsız olan bir çocuk ilerleyen yıllarda motor görse dahi korkabilir.
Bu noktada özellikle duyusal öğrenme döneminde çocuğun yeni tanıştığı deneyimlerle ilgili kayıtlarını doğru kayıtlar oluşturmasını isteriz ve bunun sağlanmış haline duyusal regülasyon deriz. İlerleyen yaşlarda da hem duyusal hem de duygusal olarak doğru kayıtlar oluşturmasını ve her iki alanda da doğru regülasyonlar kurmasını isteriz.
Peki onun doğru regülasyon kurmasını, sakinleşmesini nasıl sağlarız? Ondan gelen tepkileri doğru yorumlayarak başlayabiliriz.
“Bir çoğunuzun ne yaptımsa sakinleşmiyor? Çocuğumu sakinleştiremiyorum? Asla kucağıma dahi alamıyorum? Her yolu denedim sakinleşmiyor.” gibi yargılarınız olduğunun farkındayım.
Acıkmış bir bebek ağlar işitsel bir uyaran gönderir dışarıya, ağlamadı olumsuz olsa da bizim orda onu doğru anlamamız onun regülasyonunu destekler.
Annesi şarkı söylediğinde gülüyorsa bir bebek onun ona bu ritimsel uyarımın iyi geldiğini anlatmaya çalışıyordur ve buna devam etmemiz ve özellikle zorlandığı anlarda her şeyin yolunda olduğu mesajını iletmemiz için bir ipucudur. Bu da onun anda kalmasını rahatlamasını yani regülasyonunu destekler.
Çevremizden ve bedenimizden gelen uyaranları düzenlemek, kendimize göre filtrelemek ve bu uyaranları yorumlamak bebekler için öncelikle yetişkin desteği ile sağlanır. Sesler, hareket eden kişiler ve nesneler, çocuğun görme alanındaki bir çok değişiklikler, kokular, dokunulduğunda hoşlanılmayan veya irkilme yaratan dokular çocuğun sakin kalmasını engelleyebilir. Örneğin; alışveriş merkezinde hiçbir sebep yokken sakinliği bozulan çocuklar, çevresel uyaranlara tolerasyon geliştirmiş ve bir süre sonra bu tolerasyonu yitirmiş buna bağlı olarakta tepki veriyor olabilir. Duyusal uyaranların, çocuğu aşırı derecede etkilemesinin neden olduğu bir durumdur.
Bu Durumda Duyusal Regülasyonu Desteklemek İçin Ne Yapabiliriz?
Yetişkinler olarak bir bebeğin regülasyonunu desteklemek ne kadar önemliyse kendi regülasyonumuzda o kadar önemlidir. Bu nedenle ilk olarak biz sakinleşmeliyiz. Bir nefes alıp durumu kabullenmeli, ağlayacağını ve bunun bir felaket olmadığının farkında olmalıyız. Sakinleştikten sonra çocuğun niçin ağladığını iyi analiz etmeliyiz. Çocuğun ağlaması ve disregüle (regüle kalmama, sakinleşememe, anda bulunamama, reddetme hali) olması çevresel bir nedene bağlıysa yüksek sesleri, kalabalık ortamı, dengesini sarsıcı aktiviteleri, ayaklatının yerden yukarıda olduğu ortamı kavrayamadığı durumları, etraftaki kokuları, ve görsel olarak çok fazla uyarıyı (rengarenk dönen ışıklar gibi) ortamda kontrol edip bunların hangiletinin ona iyi gelip gelmediğine bu pencereden bakmalıyız. Bir çocuk ışıkla sakinleşirken bir çocuğun karanlıkla sakinleşebileceğini bir çocuğun şarkıyla sakinleşip bir çocuğun şarkıyla sakinliğini kaybedebileceğini, birisini kucağınıza almak iyi gelirken bir diğerine iyi gelmeyeceğini, birine dokunmak iyi gelirken diğerine gelmeyeceğini de asla göz ardı etmemeliyiz. Bununla birlikte bazı çocuklar sakinleşmek ve regüle olabilmek için bizlerin onlara uyaran vermemizden yarar sağlarlar. Örneğin; serin bir yüzeye temas etmek ya da sıcaklığı arttırmak, masaj yapmak ya da onu sıkan şeylerden arındırmak , annenin çocuğun sırtını sıvazlaması ya da ona o an temas etmemek, aromatik kokular sunmak ya da varsa bunları ortamdan çekmek, farklı dokudaki yapıları sunmak ya da geri çekmek, salıncağa bindirmek ya da en ufak sallanan bir yüzeyden onu geri çekmek gibi kıyaslamalar yapmalıyız. Hadi şimdi çocuğumuzu biraz da bu açıdan tanıyalım. Sizin çocuğunuz nasıl sakinleşiyor?
Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için iletişim sayfamızdaki formu doldurabilir veya WhatsApp üzerinden iletişime geçebilirsiniz.